Asalak

4 Aralık 2012 Salı

            Kimi insanlar var, siz hiç sormasanız dahi atik bir şekilde olaya hakim olan. Bilse de, bilmese de içindekileri kusan. Bazısı var sırasını bekleyen, yeri geldiği zaman konuşan. Bir de ben ve benim gibiler var. Konuşmasında aksilik olmasın diye beyninde paragraflar oluşturan, tam konuşacakken muhabbetin çoktan kapandığını öğrenen. Bu son bahsettiğim güruh '' Ya ben de biliyorum öyle şeyler, aklımda var bir sürü şey ama kelimelere dökemiyorum lan'' gibi düşüncelerle kendini yiye dursun, diğer kendini beğenmiş, kibirli dalyaraklar da ülkenin ulusal kanallarında kendine yer bulsun, onlara alkış tutalım.

            Ara ara sorarım kendime '' Nasıl bu hale geldik amına koyayim ?''. -Kendi kendime sormam karizma olsun diye değil yanlış anlaşılmasın, çok fazla arkadaşı olmayınca insanın böyle oluyor.- Yıllar boyu savaşmış, büyük düşünürler çıkarmış, yazının icadının üzerinden asırlar geçmiş  ( böyle genel tarih veriyorum ki, bilmediğim ortaya çıkmasın) ve evriminin zamandaki en son noktasına ulaşmış birinin derdi nasıl olur da araba ve kız olur, anlayamıyorum. Kabus gibi amına koyayim, hatta bastıra bastıra AMINA KOYAYİM. Nasıl olurda bir erkeğin -kızları pek tanımıyorum malumunuz- en büyük başarısı ''kızları tavlamasıyla'' ölçülür. Bu mudur ''İnsanoğlu''nun geldiği son nokta. Bu mudur Olimpos'dan ateşi çalan Promet... ehh kendime geliyorum tamam.

             Evet gerçekten de evrimin son halkasındaki insan bu olabilir. Nasıl ki o koca dinozorlar yok oldu, nasıl ki koca koca canlılar ''asalak'' olarak evrimleşip, hayatta kalma pahasına kendilerinden ödün verip günümüze kadar geldiler, pek tabii insan da evrimini asalak olarak yaşama üzerine tamamlamış olabilir. '' Kıskanç ibneye bak, kendisinin yok diye ne saydırdı'' diyenler olabilir. Tabii ki isyanım sadece ''araba ve kız'' muhabbeti yapanlara değil. Politik faaliyetlerin, insanı kölesi yapmasıdır bu saydırmalarımın sebebi. Bakın çevrenize, siz dahil ne kadar koyun göreceksiniz, ne kadar sonradan öğretilen şeylerin hayatın kanunu olduğunu sanan insanlar var. Ancak size burada, ''üniversite 1'e giden devrimci'' muhabbeti yapmak istemediğim için, ''politik faaliyetler'' deyip genelliyorum. Konuya dönecek olursak dediğim gibi, devir, evrim geçirip ''hamamböceği'' gibi yaşayanların devri. Eğer asalak olarak, toplumun sana öğrettiği kanunlara kayıtsız şartsız uyarsan varsın. Bu gün kız arkadaşı olmayan adama arkadaş ortamında ''eşcinsel'' yakıştırması yapan adam, evet evet sen. Yarın toplumun öğretileri gereği herkes götünü siktirtse, elinde bayrakla koşan yine sen olacaksın. - birine böyle birşey yapsak, tam adam ısınmışken ''şaka şaka göt siktirtmek diye bi moda yok'' desek nolur lan acaba?-   Çok mu ağır oldu? Hayır, etrafımıza dönüp inandığımız çoğu şeyin kocaman bir yalan olduğunu görmek biraz zor gelebilir. Ancak uğruna kalp kırdığın, ruhunu sattığın şeyler insan eliyle oluşturulan kumdan kalelerden ibaret. O kaleleri yıkıp denize ulaşmak için ufacık bir rüzgar gerekiyor, o rüzgarda bizim irad.. tamam lan tamam eheh. Yani diyeceğim şu ki ben ve benim gibiler evrimin zayıf halkalarıyız artık. Ya asil olarak silinip gidicez, ya da köpek balıklarının sırtına yapışan balıklardan olucaz. Yine de ben böcek gibi ayaklar altında ezilerek ölmektense, dinozor gibi göktaşına kafa atarak ölmeyi tercih ederim, ettim.

0 yorum:

Yorum Gönder

Blogger tarafından desteklenmektedir.

Search This Blog